Başkanlığımızın hizmet içi eğitim programı kapsamında Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi’nce “Bağımlılık ve Ruhsal Sonuçları” konulu panel düzenlendi.
İzzet Baysal Kültür Merkezi Pembe Salonda düzenlenen panele; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him, Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Makbule Tokur Kesgin, merkez yönetim kurulu üyeleri, akademik ve idari yönetici ve personel ile öğrenciler katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Makbule Tokur Kesgin, bağımlılığın bireyin sadece kendisini değil aynı zamanda ailesini, arkadaşlarını ve toplumu da derinden etkilediğini belirterek, “Bağımlılıkla mücadele etmek sadece maddeyi bırakmakla sınırlı değildir. Aynı zamanda bireyin yaşam kalitesini ve ruh sağlığını iyileştirmek, sosyal ilişkilerini ve işlevselliğini desteklemek için kapsamlı bir yaklaşım gerektirir. Bu panelde bağımlılığın anatomisini inceleyeceğiz. Yasadışı madde kullanımı ve bunun ruhsal sonuçları üzerinde duracağız. Toplum olarak bağımlılıkla mücadelede nasıl daha etkin olabileceğimizi ve bağımlılıkla mücadelede kullanılabilecek yaklaşımları ve stratejileri değerlendireceğiz.” diye konuştu.
“Bağımlılık, bir beyin hastalığıdır.”
Açılış konuşmasının ardından Dr. Öğr. Üyesi Çiğdem Ceylan moderatörlüğünde Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Saadet Erdem, “Bağımlılığın Anatomisi” başlıklı sunum yaptı. Bağımlılığın beynimizde ödül merkezini harekete geçirdiğini vurgulayan Erdem, özetle “Bağımlılık kişinin kullandığı bir madde, alkol, nesne veya bir davranış üzerinde kontrolünü yitirme durumu olarak tanımlanıyor. Bu maddeler ilk alındıklarında, kendini iyi ve güçlü hissettirici ve kaygı giderici etkileri vardır. Beyin yanılgısı da burada başlar. Bu yanılmaya karşı beyindeki dopamin algılayan bölgelerdeki reseptörler zarar görür. Kişi dopamin seviyesini normale taşımak için daha fazla madde kullanmaya başlar. Bağımlılık kısır bir döngüdür ve bir beyin hastalığıdır.” ifadelerini kullandı.
Üniversitemiz Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda görev yapan Arş. Gör. Dr. Hüseyin Altuğ Yenice ise, “Yasadışı Madde Kullanımlarında Ruhsal Sonuçlar” başlıklı sunum yaptı. Fiziksel ve davranışsal bağımlılıklara değinen Yenice, “Sigara kullanımının vücuda sayısız zararı var; bütün kanser çeşitleri için risk faktörü. Keza alkolün de abartılı kullanım hallerinde pek çok zararı var ve yine bağımlılık yapabiliyor. Alkol bağımlılığı başlı başına psikiyatrik bir hastalık tablosu olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.
“Yasadışı maddelerin tek seferlik kullanımları bile çok ağır ruhsal hastalıklara yol açıyor.”
Beyni uyuşturan yasa dışı maddelerin yanı sıra beyni uyaran yasa dışı maddeler olduğuna dikkati çeken ve bunların isimlerini sıralayan Yenice, özetle “Bizim mücadele ettiğimiz sadece beyni uyuşturan maddeler değil; beyni uyaran maddeler aynı zamanda. Bunları yasadışı hale getiren tek neden bağımlılık yapıyor olmaları değil. Tek seferlik kullanımları bile, şizofreni benzeri ağır ruhsal bozukluk tablolarına yol açabiliyor. Bipolar bozukluk gibi ruhsal hastalıkları tetikleyebiliyor ya da erken yaşa çekebiliyor. Yani bunların bir kez kullanımı bile geri dönüşsüz çok ağır ruhsal hastalıklara yol açıyor. Ruhsal problemler yasadışı madde kullanımına; yasadışı madde kullanımları da ruhsal problemlere neden olabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Soru cevap bölümünün ardından konuk akademisyenlere teşekkür belgeleri takdim edildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından panel sona erdi.